KOÇ BURCU 21 Mart 2011 – 20 Nisan 2011
Koç Burcu, Zodyak çemberinin ilk burcudur ve astrolojik yeni yılının başlangıcı olarak kabul edilen İlkbahar mevsimine işaret eder. Her sene 21 Mart’ta (+,-1gün) Koç zamanı başlar. Tıpkı Bahar mevsimini tarif ettiğimiz gibi, bu burcun temel özelliklerini de tarif edebiliriz. Doğanın uyanışındaki neşe ve içindeki erken sabırsızlık Koç burcunun özelliklerini özetler.
Koç, doğada gördüğü her şeyin kendisi için sunulduğuna inanan bir çocuğun hevesiyle yeni başlangıçlara yönelir. Onun bakış açısına göre, ilgisini çeken her şey sadece uzanma mesafesinde orada beklemektedir. Bu naif ve çocuksu dürtüyle hemen ve düşünmeden harekete geçmekte zorlanmaz; ancak ileride olacakları da hiç hesaba katmaz. Koç böylesine ‘an’da kalabilen, doğaçlama yaşayabilen bir burçtur. Dürtüseldir, çünkü öncelikle hayatta kalabilmesini sağlayan kendi temel ihtiyaçlarını karşılamaya programlıdır. Gerisi onun için teferruattır ve Koçlar teferruattan hiç hoşlanmazlar, genelde başkalarını ve onların taleplerini kendi hedefine ulaşma yolunda karşısına çıkan sıkıcı engeller olarak görürler. Bu nedenle ekip çalışması için elverişli bir karakteri yoktur, ama ekibin yönelimini belirleyecek ilk başlangıçları cesaretle gerçekleştirirler. İlk olan her şeyin ardında bir Koç karakteri vardır. Onlar Zodyak’ın doğal ve işlenmemiş kahramanlarıdırlar. Düşünmeksizin ileriye ve denenmemişe balıklama atlarlar ve başlatırlar. Bu özellikleri, küçüklükten itibaren ebeveynleriyle mücadeleci bir deneyimi gündemde tutabilir. Hatta Koç burcunun kendi babasıyla böyle bir mücadele ve rekabet içine girmesi kaçınılmazdır diyebiliriz.
Doğal olarak risk almaya yatkın bir yapıları vardır. Hızlı, girişken ve heveslidirler. Hayatının her alanında hız ve dürtüsellik ön planda olduğu için planlı programlı olmakta ve genelde başladıklarını sonlandırmakta zorlanırlar. Öncü karakterleri ve cesaretleri, daha önce kimsenin gitmediği ve denemediği konularda onların ön plana çıkmasını sağlar.
Mitolojiyle ilgilenen Koçlara önümüzdeki yılların değişimini anlayabilmek için Prometheus’un söylencelerini okumalarını tavsiye ederim. Okurken içinizdeki Prometheus’u bulmaya çalışmak zevkli olabilir. Eğer O’nun izini kendi hayatınızda bulursanız içinizde konuşmasına izin verin. Günlük tutup, Prometheus’un sizin için taşıdığı anlamla karşılaştırabilirsiniz. Ayrıca yakında rüyalarınızın da daha fantastik hale geleceğini söyleyebilirim. Bunları da yazabilirseniz, ileride yaşadıklarınızı anlamlandırmak için ve gerçekte kendiniz için nasıl bir dünya arzu ettiğinizi yorumlamak açısından size çok yardımı olabilir.
Sevgiler,
Meltem Ersoy 23 Mart 2011